Fark Etmeli. Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini Ama Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu Fark Etmeli. .....
Can Yücel
Can Yücel 'in bu şiirini tekrar okuyunca, aslında gardırobu açtığında gördüğü ama giymediği halde vermeye de kıyamadığı şeylerin insanda daha çok kıtlık bilinci çağrıştırdığını hatırlattı. Niye mi? Çünkü dursun zayıflayınca giyerim, dursun şişmanlayınca giyerim diye kenarda atıl bekleten çok insan tanıyorum. Sorarım size kaç kişi şişmanladığında ya da zayıfladığında o beklettiği aylar , ya da yıllar öncesinin kıyafetini tekrar giyiyordur? bekletir bekletir sonra da modası geçti diye yine vermez mi? Böyle düşününce de sanki o zaman ihtiyacı olduğunda ya alamazsam bilinci oluşmaz mı?
Aslında verilmesine kıyılamayan ama giyilmeyen giysilerin, kafada boşu boşuna yer tutan , bulanıklık yaratan , işe yaramayan , işlemcilerimizi boşuna işgal eden,eski ve askıda kalmış, cevap bulamadan takılı kalmış düşüncelere benzettim... cevabının başkasında olduğu , düşününce cevap bulamadığımız için bize hiç bir şey ifade etmeyen şeylerden özgürleşmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu anladım. Düşünmek soru sormaksa eğer, cevap almak da kayıt yapmak!... o halde cevabını bulamadığı şeyi insanlar neden sorup da takıntı halinde bırakır ki?
Dolabımıza bakalım hem gerçek gardırobumuza , hem de zihnimize ve kullanılmayan, askıda bekleyen her şeyden özgürleşelim, özgürleşelim ki, işlemcileri ya da depoyu, ya da dolabı, yeni bilgi yada giysilere yer açılsın, özgürleşelim ki rahat ve huzurlu bir uyku ile kendimize gelelim.
Evet fark etmeli çevreyi fark etmeli , olanı , olmayanı fark etmeli…. Verdikçe bereketin artacağını, özgürleştikçe iç ve dış huzurun geleceğini fark etmeli ve özgürleşebildiğince özgürleşmeli…
Sevgimle…
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder