17 Şubat 2015 Salı

ÖZGECAN 'larımız için ağlamamak için...

Şimdi Özgecan'ın katilinin annesini dinledim bir video kayıdından, diyor ki 22 sene evli kaldım ve kocam beni kemerle, kesici aletlerle dövüyordu , gidecek bir yerim yoktu ve çocuklarım bu babayla birlikte büyüdü.
Oğlum suç işleyince babasını aramış ve babası da suç üstüne suç işlemesine katkı sağlamış....
.......................

Şimdi şöyle bir soru geliyor aklıma devletimiz bir çok projeler üretiyor , örneğin geçen sene aile danışmanlığı projesi çerçevesinde birçok üniversite birçok merkezde ücretler karşılığı bir çok eğitim verdi, bu eğitimi almak için bazı kriterler vardı....ancak eğitimler özel eğitimler olduğu için eğitimi alanlar da özel danışmanlık merkezlerinde ücretli danışmanlıklarla çözüm sağlıyorlar.
Hani bu projede aile hekimleri gibi atamalar yapılacak denilmişti ,eğitim alan kişiler nerelere atandı? Kimlere destek veriyor? Bu çaresiz insanların , gidecek yeri olmadığı için bir çok zulüme katlanan bu milyonlarca insanımızın derdini kim dinliyor? Hangi çözümler üretiliyor?

Ben çevremde kadın hakları ile ilgili gönüllü bir çok grubun güzel şeylere imza attıklarını görüyorum...Ancak bu STK' lar ve derneklerde maddi gücü olmayan bir avuç insan bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

Ölüme ölümle ceza verilmemeli , hele ki İdam cezası hiç çözüm değil ... ee ben öldürürsem beni de öldürecekler mi diyecek bu sapıklar , caniler...neye çözüm olacak ki? Ayrıca geçmiş yıllarda idam cezaları uygulandığı dönemlerde uygulamalar çözüm oluyor muydu? KİMLER İDAM EDİLİYORDU?

Çözüm önerim mi ne?
- Öncelikle toplumun analiz edilmesi belki en ufaktan başlamak gerekir , site, apartman sakinleri, muhtarlar, belediyeler, şehirler ve en minimize ettiğimizde de kendimiz...biz kendimiz böyle bir şiddet uygulandığını gördüğümüzde ihbar ediyor muyuz? Ne yapacağımızı biliyor muyuz? Muhtarlarımız sorumlu olduğu mahallenin sosyolojik yapısını ne kadar inceliyor? İnceliyor mu? kaç defa benimle iletişime geçmiş sevgili muhtarımız?Sadece oy zamanı kapılara gelen bir muhtarlık ya da sadece ikametgah kağıdı veren bu sistem devam ettiği sürece nasıl çözülür bu sorunlar?
Bizler hangi durumda ne yapmamız gerektiğini bilmediğimiz bir ortamda yaşıyoruz.
Bugün başkası , yarın biz...bizleri teğet geçmediği günlerle de karşılaşabiliriz...:(

Geçen gün kız kardeşim yolda eşini tekmeleyen bir erkek görmüş,hem de yanlarında bebek arabasında çocukları varmış polisi aramış ve polis geldiğinde yürüyerek giden ailenin arkasından yönlendirilmiş...kadın korkudan benim kocam hem döver hem sever derse o polis ne yapabilir ki...:(

Yine yakın bir zamanda başka bir arkadaşım üst kat komşusunda kavga  ve şiddet seslerine kulak misafiri olmuş,  ama nereye nasıl kime bildirmeli bu nasıl, kim tarafından takip edilmeli bilemedikleri ve kendilerine de şiddet uygulanması  korkusuyla tabii ki müdahale bile etmekten korkmuşlar...

Şimdi size soruyorum tüm bunlar belki ölüm boyutuna gelmeden ne yapılabilir?
Şiddet görenler  kendi içimizde hep varlar zaten ama ...sadece cani bir ölümle karşılaşınca siyahlar, kırmızılar giyinip yollara dökülmek değil çözüm, olmazda... bunların olmaması için bir şeyler yapılmalı.... ne mi?

Önce kendimden sorumluyum sonra;
ailemden,
apartmanımdan,
mahallemden,
semtimden,
belediyemden,
şehrimden...
ülkemden ve dünyadan...

o zaman ilk yöneticilerimizi , sevgili muhtarlarımızı hizmet ettiği insanları incelemeye ve gerekli yerlere yönlendirmeye yardımcı olmaya davet ediyorum.

İDAM çözüm değil.... ÖLÜME ÖLÜMLE değil, değişimle , yardımla, insanlıkla , destekle çözüm bulmalıyız.

Ben değişirsem dünya değişir....bunu çok okuyoruz ama değişimi hep başkasından hizmeti hep devletten bekliyoruz...

Ben bir dernek başkanıyım mahallemiz için projeler üretelim güzel şeyler yapabiliriz dediğimde sevgili muhtarım beni dinlemek yerine mahalle komiteleri var orayı takip edin diye yönlendirmişti...Evet Muhtarın birebir insanlarla değil komitelerde boy gösterdiği bu sistemde belki de komitelere katılmaktı çözüm ve artık komiteyse komite....pireye kızıp yorgan yakmak yerine kurallarına göre farkındalık yaratmalıydım belki de bu da kendime aldığım ders oldu...:)
Sevgiler hepinize hadi harekete geçmeye ben kendi apartmanımdan, sitemden başlayacağım...siz de buyrun...ne dersiniz...?

ÖLÜM yerine, ÖLÜMÜ istemek yerine fark etmek ve çözüm olmak diyorum,
SEVGİ ile, hoş kalın...

17.2.2015
Füsun Aykut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder