Yağmur yemiş bir deniz gibiyim demiş Atilla ilhan dizelerinde…
Yağmur yiyen deniz…
Ne güzel olur değil
mi damla damla çoğalıyorsun damlalardan “BİR”
oluyorsun , sonra tekrar buharlaşıp ayrışıyor
rüzgarın götürdüğü yerde birleşiyor yine rüzgarın sürüklediği yerde nerenin
ihtiyacı varsa oraya dökülüyorsun…
Çoğalıyorum, bana dokunan yansıyan her bir olayla, her bir
insanla çoğalıyorum… Her gün yeni şeyler öğreniyor , değişiyor, dönüşüyor en
iyi ben oluyorum…en iyi mi? Kim en iyi? Nedir o en iyi olan?
Aslında ben çoğaldıkça herkesle birleşiyor aslında “TEK” iken
“BİR” oluyorum.
Düşünsene… bir makine mühendisi , bir doktor, bir işletmeci, bir usta, bir işçi,
bir yönetici hepsi bana hizmet etmiyor mu? Her birimiz bir diğerimiz ve aslında
hepimizin ihtiyacı için uğraşmıyor muyuz?
Ve aslında hepimiz her birimize ayrı ayrı ihtiyaç duymuyor
muyuz?
Mühendis ? Talep olmasa arabayı neden üretsin?
Doktor? Hasta olmasa bu
kadar sene neden dirsek çürütsün?
Ya bakkal, ya manav, ya işçi, ya temizlikçi, ya aşçı , ya
yönetici ;bunlar olmasa herkes her şey olabilir mi?
Öyleyse nedir bu kasıntın? Nedir bu böbürlenmen? Aslında sen
de bana hizmetkarken bu dünyada nedir bu
senden olmayanı küçük görmen?
Yağmur damlasıyım, sadece
küçük bir damlayım ve seninle
sizinle, hepimizle ancak çağlayan olup akabiliyorum, okyanus olabiliyorum…peki
o niye? “BİR” olmak için hepsi,
hepimiz aslında hepimiz için…
18.08.2014
Sevgimle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder