1 Haziran 2014 Pazar

PAZARTESİ SENDROMU....

Sabah kalktın yataktan düşer gibi ...saatin zilini kapattın lanet olsun yine pazartesi dedin ve o sana hizmet eden seni  ve değerini görmedin... ona teşekkür etmedin....yalan yanlış belki yüzünü yıkadın aynaya gözlerinin içine bile bakmadın...görmedin kendini...bir telaş hazırlandın...karmaşa, kaos başladı , belki çocukların var eşin var birileri bir yere yetişecek çocuklar okula bırakılacak yada servise yetişecek .... kahvaltı bile yapmak istemedin  offfff nasıl bir dünya? Şu Pazartesileri sevmiyorum...


Hımmmmmmm!...

Salise,saniye,dakika,saat,gün,hafta,ay,yıl....nefes aldığım şu '"AN" ın yansıması değil mi? E öyleyse  önce deriiiiiin bir nefes ile   "AN" ınız  kutlu olsun...önce bir hissedin, nefesinizi, kalbinizi, beyninizi, vücudunuzun her yerini...öyle bir nefes alın ki, oksijenin tüm hücrelerinize yayıldığını hissedin...ve teşekkür edin...nefes alabildiğinize şükredin...ellerinize, ayaklarınıza, gözlerinize...her yerinize önce size hizmet eden bu organlarınıza teşekkür edin... aklınıza teşekkür edin....bilincinize...ve kendinizin sahip olduğunuz o muhteşem güce teşekkür edin.... o kadar güzel ki, o kadar değerli ki....o kadar çok şükür ve teşekkür edecek şey var ki....


Şimdi sabah gözlerini açtığın o ana geri dön...Pazartesi günü ve sen Pazar gününü doğada geçirdin, o kadar güzel dinlendin ki, gece güzelce uykunu aldın, sevdiklerinle berabersin...yalnızmısın, o zaman tekbaşınalığın keyfindesin...akşam güzel bir film izledin kitabını okudun bir kadeh şarabını da yudumladın keyifle uyudun...

YALNIZ MISIN?
Vücudun dinlenik saatin alarmı çaldı...ve açtın gözlerini....Allahım bir güzel güne ve hayatımın geri kalanının ilk gününe yeni bir benle uyandım, şükürler olsun güzel bir gün geçirmeye niyet ediyorum diyerek başladın...önce şükrettin kalktın...vücudunu hissettin...hazırlandın...kişisel bakımlarını yaptın...aynada gözlerinin taaa içine baktın ve dedinki ..."sen çok değerlisin ve bu yaşamı doya doya yaşamayı hak ediyorsun" eee ne duruyorsun o halde haydi başla....sonra evin bütün camlarını açtın....bir hava değişimi ve enerji yenilenmesi oldu...çiçeklerin varsa onları sevdin kokladın...suladın ...5 dakika kendine ayır sakince düşünmeye ayır....kendini dinlemeye ve bugün senin için en öncelikli işin ne olduğunu düşünmeye ayır...güzel bir müzik çalsın ve güzel bir kahvaltı ile ödüllendir kendini...günün enerjisini ver kendine...veee hazırlan ve çık evden...

BİRLİKTELİĞİN Mİ VAR? YA DA EVLİ MİSİN?

Sevdiğinin koynunda açmışsın gözlerini, şükret seni seven birinin kollarında uyandığına şükret ve sev onu seni sevdiği için daha çok sev onu ve teşekkür et...

Sonra yine yukardakilerin aynısı...sen bir insansın partnerin de bir insan ve yapabildiğin her şeyini kendin yap...sevdiğine sürprizler yap...ona güzel bir müzik eşliğinde güzel bir kahvaltı hazırla....çık şu kadın erkek kimliğinden...ne istiyorsan kendin için elinden geleni yap, kendin için yap sevdiğin için yap , çocuğun için yap...bak hayat ne güzel oluyor...beklentilerini minimuma indir, sen yapabildiğini yap, herkes kendi yapabildiğini yapsın....sevgi içinde güzel bir kahvaltı ve güne başlangıç...

Tüm bunlar mı belki yarım saat belki 45 dakika... ama senin hayatına anlam katacak sayılı dakika...
bazı arkadaşlarım diyor ki ben İstanbul'da yaşıyorum ne mümkün, koşturmaktan kendime zaman kalmıyor...
Hayır efendim zaman herkese aynı davranıyor kimseye torpil geçmiyor, sen istersen sabah 5 te kalkar yarım saati kendine ayırabilirsin....bu tamamen öğrenilmiş düzensizlik.

Şimdi sorarım size dostlar, böyle güzel bir başlangıç olsa hiç Pazartesi sendromu olur mu?
Kim yarattı bu Pazartesi sendromunu...tabiki sen... ne yaptın? saatini zilini kapatıp lanet okuyup yataktan istemeyerek fırladın...oysa diğer bir seçimin var mıydı? evet vardı, sadece kendine değer vermek seçimin vardı , kendini teşekkürle ödüllendirmek ve güzeli seçme hakkın vardı...sevdiğini sevmeyi elinden geleni yapmayı seçme hakkın vardı....

Bence tüm Pazartesiler güzel, tüm başlangıçlar , tüm yeni aylar güzel... sadece  sen görmeyi bil, sadece kendine değer vermeyi bil.... yukarıda hiç bir lüksten ve senin yapamayacağın kontrolün dışında bir şeyden bahsettim mi? HAYIR sadece önce kendini sev sonra teşekkür et, şükret ve sevdiklerine sevdiğini hissettir.
Hissettrmek ne demek hiç düşündün mü? HİS-ETTİR  yani ona o duyguyu yaşat, sevildiği duygusunu yaşat, Önce kendini sev ve o bilsin ki, kendini seven ancak beni sever, kendine değer veren ancak bana değer verir, Çünkü bilir ki benim değer verdiğim de kendisidir...o zaman benimle olmak istememesi mümkün mü? Güne kötü başlaması mümkün mü?  SEVGİ SEVGi ve SEVGİ...


HAYAT GÜZEL, PAZARTESİ'LER DAHA DA GÜZEL... anlarınız kutlu olsun ŞÜKÜRLER olsun.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder