8 Temmuz 2014 Salı

Dokunuş...

Günün yorgunluğunu denizin serin sularına bırakmaya giderken, 3 kanka kıkır kıkır gülerek hayatı  tiye alan farkındalıklarımızı konuşuyorduk, gece birkaç  saatlik uykuyla ve günün yorgunluğu olmasına rağmen bir gecelik kalacağımız tatil yerinin keyfini çıkarmak için sahil kenarına gidiyorduk.Yolda yatan birisini gördük kıvrılmış hareketsiz yatan orta yaşlı bir adam,  garip giyinişli, esmer tenli ve yalnız yaşadığı belli olan haliyle duygusuzca yatıyordu, heyecandan elleri ayaklarına dolaşmış  17  yaşlarında olan tatilci çocuk karşı apartmanın birinci katında oturuyormuş  balkondan görünce yere düşen kişiyi, hemen yanına gelmiş. Telefonla bir yerleri aramaya çalışıyordu… ablasını aradım ama cevap vermedi dedi..Biz ne yapacağımızı bilememenin  heyecanıyla yaklaştık yanlarına, çocuk çok korkmuş heyecanlıydı, ambulansı aradım Edremit’ten gelecekmiş  buralarda yokmuş  bekleyeceğiz diyordu korkuyla…
Ben ve yanımdaki dostlarım belki o çocuğun iki katı yaşlardaydık ama onun gösterdiği o cesaret ve ilgi karşısında bizim de elimiz ayağımız tutulmuştu sanki…
Oradan geçip gidecektik, o sırada motosikletli bir bey yaklaştı, durumu sordu ambulans bekleniyor deyince yapacak başka bir şey yok sadece beklemeliyiz dokunmayalım dedi ve motorunu sürdü gitti..
Kendim dokunmaya ve yaklaşmaya korkuyordum zaten, bir de bu motosikletli bey dedikten sonra dokunmamızın belki hastaya hasar  verebileceğini düşündüm , ama o çocuğun çaresizliği ve yalnızlığına kıyamadım, karşı caddedeki esnafa sormak istedim ve gittim sordum esnaf ilgilenmedi orda alışveriş yapan  20 yaşlarında genç bir kız hemen koştu….
Hastanın yanına eğildi ve onu konuşturmak için sorular sordu,   “neyin var abicim  ne oldu”  işte bu soruydu…beni  şok eden, oysa biz yaklaşamamıştık  su getirin diye bağırdı genç kız, hemen  marketten bir küçük su aldım ve götürdüm sanki o dokturdu, yerde yatan hasta adamın yüzünü eline su alarak yıkadı…merak etme  ambulans  geliyor  diye  teselli ediyor elini tutuyordu…
Birden adam konuşmaya başladı, “İntihar ettim….” Hay Allah dedim ve kalbimin titrediğini hissettim, etraftan komşular gelip kızın yanı kalabalıklaşınca biz oradan ayrıldık….
Sonra evet baya bir sonra ambulans sesi geldi….
Kim bilir  durum ne oldu?  Ama buradan çaresizliğin ne olduğunu  o durumda  ben olsam ve insanlar bana daha zarar verebilecekleri korkusuyla bana dokunamasalardı ve ben yaptığımdan pişman olmuş ve beni biran önce hastaneye götürmelerini bekliyor olsaydım ne hissederdim…

Garip ve insanca duygular….ama o genç kızımızdaki insan sevgisini dokunmayı ve ilgiyi keşke  ben de yapabilseydim, oysa  o  benim yarı yaşım kadardı….yaşanmışlıklar mıydı beni hayattan korkutan,  çok bilmek miydi? Sonucunu düşünüp , bütünü görebilmek miydi? Öğrendikçe, insandan, insani duygulardan  daha mı uzaklaşıyoruz acaba….o soru çıkmadı o gece kulaklarımdan…..”abi neyin var, ne oldu? “ keşke ben de diyebilseydim… 

Hani diyorum ya hep Y kuşağı gümbür gümbür geliyor diye...

Biz X kuşakları olayı seyretmeyi ve çekingenliği seçerken, kimileri görmezden gelip  kimileri geçip giderken, Y kuşağının biri hastanın başında telefonla arıyor diğeri hasta ile ilgilenip elinden tutuyor sevgi gösteriyor...

Bir tatil anısı...

Füsun Aykut. 05.07.2014 Akçay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder